20 Mayıs 2020 Çarşamba

NEREDE ESKİ RAMAZANLAR


    Ne zaman bu sözü duysam değişime direnmek isteyen, geçmişte takılı kalmış insanların sözüdür diye düşünürdüm ESKİDEN. Artık öyle düşünmüyorum nedeni de eskiyor olmam sanırım. 

    Şu corona virüs günlerinde karantinada kalınca beynimizin adacıkları ve odacıkları ile daha fazla hemhal olduk malum. Ve nerede eski Ramazanlar dedirtip boğazımı düğüm düğüm eden, gözlerimden yaşlar akıtan anımı bana çağıran, o vakitler kaçmaya çalıştığım teravih namazı oldu. 

    Kalabalıktı iftar sofraları, hepimiz bir masaya sığmadığımızdan misafirlerin erkekleri ve kadınları için iki ayrı sofra kurulurdu. Biz kadınlar sofrasında, genellikle yer sofrası olurdu, çoluk çocuk, gençler, ablalar, yengeler, halalar kıkır kıkır kıkırdayarak ev sahibinin tüm marifetini döktürdüğü mis kokan leziz yemekleri zevkle yerken ve tatlı, tuzlu, ekşi derken midelerimiz tıka basa dolarken dedemin sesi "Amin!" derdi. Ya ama daha bitmedi ki yemeğimiz sızlanmalarıyla duaya amin derdik. Sonrasında sofradan her kalkan elinde birkaç tabakla mutfağa yol alırdı. Misafirlerin en becerikli ablaları, yengeleri mutfağa geçer başlarlardı işe. Kalan yemekler saklama kaplarına alınır, ekmekler paketlenir, sülalenin yeni evli kızlarına sahurluk olsun diye verilirdi. Koca tencereler, tabaklar, bardaklar sırayla yıkanır, akşam namazı da kılındı mı çaylar ve tatlılara sıra gelirdi. Tam muhabbetin koyu yerinde teravih vakti gelirdi ve gençler arka odalara kaçış eğilimindeyken anneler, babalar ismen zikredince abdestler alınır anne babaların sağ yamacına yerleşilirdi. Secdeye her gittiğinizde midenizin ağırlığını duyardınız. Ne çok yemişim derdiniz, daha kaç rekat kaldı derdiniz, eve dönerken dondurmacıya gider miyiz acaba derdiniz...

    Ve dualar dualar... Bilinmeyen gelecek için edilen dualar. Ettiğim dualardan yaşadıklarım var mı şu anda bilmiyorum, bildiğim tam bir teslimiyetle dua ettiğim. Küçükken her şey çok daha masum, gerçek, samimi ve içten...

    Ve herkesi bir araya toplayan anne kanatları... Herkesin annesi olan o muhteşem kadın, anneannem gidince cennete, yavaş yavaş bitti çocukluğuma ve gençliğime ait pek çok şey. İşte bunlardan biridir o kalabalık iftarlar ve teravih namazında dedeme müezzinlik eden babamın duygulu davudi sesi...



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder